Hapşırma Esnasında Enfekte Damlacıklar, 7 Metre Uzağa Yayılabiliyor!

Hapşırma Esnasında Enfekte Damlacıklar, 7 Metre Uzağa Yayılabiliyor!

İsveç’teki Chalmers Teknoloji Üniversitesi, Padua Üniversitesi, İtalya’daki Udine Üniversitesi ve Avusturya’daki Viyana Üniversitesi’nden oluşan uluslararası bir araştırma ekibi, COVID-19 yüz maskesi olan ve olmayan kişiler üzerinden enfekte olmanın risklerini araştırdı.

Araştırma sonucuna göre; yüz maskesi olmadan konuşan bir kişinin enfekte damlacıkları 1 metre uzağa ulaşabiliyor. Aynı kişinin öksürmesi durumunda damlacıklar 3 metre uzağa, kişinin hapşırması durumunda ise 7 metre uzağa kadar yayılabiliyor. Doğru maske takılması durumunda enfekte olma durumu yok denecek kadar azalıyor; ancak ne yazık ki piyasadaki her yüz maskesi yüksek koruma sağlamıyor.

Abalıoğlu Holding iştiraklerinden Hifyber’ın Genel Müdürü Ahmet Özbecetek, doğru yüz maskesinin yüksek filtrasyon verimliliğine sahip çok katmanlı bir yapıda ve nanofiber özellikte olması gerektiğini açıkladı.

Koronavirüsle birlikte yaygın olarak kullanılmaya başlanan maskeler, hastalıklara karşı hem kendimizi korumak hem de başkalarını korumak için alınacak bireysel tedbirlerin başında geliyor. Hastalıklarla mücadelede koruyucu bir bariyer görevi gören maskeler, başta COVID-19 olmak üzere bulaşıcı birçok hastalığın bulaş ve yayılma riskini azaltıyor. Araştırmalarda maskeler ile sağlanan yüksek korumayı gözler önüne seriyor.

“Hapşırma esnasında enfekte damlacıklar 7 metre uzağa yayılabiliyor”

Araştırma sonucuna göre; 2 metrelik standart “güvenli” mesafe her zaman yeterli olmuyor. Yüz maskesi olmadan konuşan bir kişinin enfekte damlacıkları, 1 metre uzağa ulaşabiliyor. Aynı kişinin öksürmesi durumunda damlacıklar 3 metre uzağa, kişinin hapşırması durumunda ise 7 metre uzağa kadar yayılabiliyor. Ancak cerrahi maske veya FFP2 maske takılması durumunda enfekte olma durumu yok denecek kadar azalıyor. Yüz maskesinin doğru takılması koşuluyla kişi, 1 metre gibi kısa bir mesafeden; konuşuyor, öksürüyor veya hapşırıyor bile olsa ortamdaki enfeksiyon riski yok denecek kadar azalıyor.

“Doğru yüz maskesi, çok katmanlı bir yapıda ve nanofiber özellikte olmalı”

Araştırmalar salgınla mücadelede maske kullanımının önemini gözler önüne seriyor; ancak piyasadaki her yüz maskesi yüksek koruma sağlamıyor.

Hifyber Genel Müdürü Ahmet Özbecetek, doğru yüz maskesinin yüksek filtrasyon verimliliğine sahip, çok katmanlı bir yapıda ve nanofiber özellikte olması gerektiğini açıkladı:

“HIFYBER olarak geliştirdiğimiz yüz maskesi filtrasyon medyası ile yüz maskelerinde yüksek filtrasyon verimliliği sağlıyoruz. Nano boyutlu liflerden oluşan filtreler, virüsleri önlemede yüzde 99,9 başarı sağlıyor. “Nanofiber Filtre Medyası”nın çok katmanlı tasarım özelliği havadaki en küçük parçacıkları yakalayıp, nötralize ediyor. Nanofiberler, uzun süreli maske kullanımlarında da mükemmel nefes alabilirlik ve rahatlık sunuyor” dedi.

Hifyber, nanofiber filtre medyasını, gelecek nesillere; yeşil, sağlıklı ve daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak amacıyla EN13432 standardına uygun olarak; yenilikçi, güvenilir ve doğada çözünebilir hammaddelerden üretiyor.

Hifyber’ın Nelson Labs ve NC University Nonwoven Institute tarafından da onaylı olan HF-BIO60 yüz maskesi filtrasyon katmanı, başta N95 maskeler olmak üzere N99, FFP1, FFP2 ve FFP3 maskelerde yüksek filtrasyon verimliliği sağlıyor.

“Hifyber Hakkında”

Hifyber, 2.500’e yakın çalışanı ile 3 kıtada faaliyet gösteren Denizli, Türkiye merkezli Abalıoğlu Holding’in iştiraki olan Açık Kart Bilgi Teknolojileri Ticaret A.Ş. firmasının elektrospining teknolojisi ile nanofiber kaplı filtre medyası üreten markasıdır.

Hifyber, Denizli’de bulunan üretim tesislerinde 2014 yılından bu yana endüstriyel hava filtrasyonu ve HVAC sistemleri alanında faaliyet gösteren firmalara, yarı-mamül olarak “nanofiber kaplı filtre medyası” üretmektedir. Hifyber aynı zamanda N95 (FFP2) / N99 (FFP3) yüz maskeleri için de performans katmanı üretimi gerçekleştirmektedir.

Yeni Akit

KATEGORİLER
ETİKETLER
Bunu Paylaş